ÖK >Koruyup kollayan Tengri, Tanrısal
ÖK-SÜZ >Koruyup kollayanı olmayan
ÖĞ > Ana
ÖĞ SÜZ > Anasız
TÜR > Topluluk
TÜR ÖK > Tanrısal topluluk, Tanrıya inanan topluluk, Tanrısal yolun muhafızı ve yolcusu
ÖK ÜZ > Tanrıya inanan Üz/Uz , O Ğuz, Oğuz
OK UZ > Tanrının oku Uz/Oğuz, Tanrının askeri
Öküz> Oğ-Uz > Zül Karn Eyn > zamanın iki ucunun sahibi demektir.
Öğ > Ana demektir. Öksüz> anasız.
Zaman’ın sahibi yani Oğ’ü, Zamanın anası Zülkarneyn’dir. Yani Oğuz Han’dır. Oğuz Han Alparslan gibi ünvandır.
Oğuz Han’ın akıl hocası ise KULPAK BİLGE’dir. Sonraki zamanlar da BEDRİ DEDE, daha sonra ise DEDE KORKUT dediğimiz kişidir. Yani HIZIR (as)’dır.
“Dünya, Öküz’ün sırtında derken; kasıt yaratılış sıfatları akıl (ilim)ve İrade ile oluşan Kuvvettir.
Balık üzerindedir derken; hayat kaynağı Ruh’tur. Dünyada her şey esma terkibidir. Terkibin özü nefs’tir, benliktir. Nefs seni yutarsa Su’da boğulursun. Öküzle var olursun.
Batın yönüyle en zemin bu iken madde(zahir) yönüyle dünyadır. Yani Dünya’yı( madde alemini) taşıyan batın alemi, mana alemidir.
BALIK - HUT’umuz Nefsimizdir. Nefsimizin manen üzerinde olduğu yani sırtından varlık bulduğu ise Ruh-u Azam’dır. Yunus(as)ın Hut’un karnına düşmesi zahiri manası ilen Nefsine yenilmesi yani nefsinin
onu yutması batıni manasıdır.
Alem Adem’e benzer. Gördüğünüz gibi Alem-i şehadet dediğimiz kainat ve özde Dünya esma terkiplerinden yani Nefs’ten oluşmuş olup, Nefsin sırtındadır. Nefsin sırtında bir Yük’tür.
Öküz’ün yani Oğ-Uz’un yani İlim, İrade ve Kuvvet’in döndürdüğü zaman içindedir. Hakikati An’dır. İki boynuzu arasında yani İlim ve İrade boynuzu arasında dönen zamandır.
BAK-ARA> Bakıp aranacak şey ilimdir. İlmin varlığı zamanın iki ucunu bir eder. İnsanı An’a çıkartır. Öküz sırtına yani Kudret sıfatına ayna kılar. İlmin yokluğu Balık’ın sırtına düşürür. Hakikati unutturur, nefse yutturur. Kendine zulümdür.
Her şeyi zıddıyla yaratan Allah Öküzü(Boğa’yı) Balığın zıddı olarak yaratmış. Balıktaki terkibi, öküzün terkibine tohum yapmış.
Bu yüzden Hızır (as) balığın sırtında tasvir edilmiştir. Ök/ Öğ/ Oğ olan O’dur.
Maddeden manaya, manadan isim, fiil, sıfat ve zat boyutuna çıkışın anlatımıdır. Yani dünya boyut değiştirerek düştüğümüz madde aleminden mana alemine çıkış yeri, sınav yeridir. Sınav bilgi ile olur, süreli olur. Bilgi bakıp aranarak bulunur. Aradığını bulan Ashab-ı Kehf misali uyanır. Uyanmış olanın Ruh’u aslına yani Ruh-u Azam’a kavuşur.”
Yusuf Avcu
Yorumlar
Yorum Gönder