İZ
Zaman, varlıkların yazıldığı bir sayfadır.
***
Yanlış anladık Rabbim! İlaçları
çocukların ulaşamayacağı yere koyacaktık, Kur’an’ı değil…
***
Şu dünyada huzuru bulacak değilim. Senin
huzurunda eğilir, huzuru senden beklerim.
***
Gecenin karanlığında, sevenlerin sevdikleriyle başbaşa kaldığı
anda, işte tam da o anda olmak istiyorum huzurunda.
***
Dünyanın yalan
olduğuna inanmayan, resmin gerçek tarafını bulsun!
***
Güneşi beklerken
güneşe benze ki; doğunca güneş, aydınlansın alem.
***
Kul
hakkı; sadece bir kulun değil, kuldaki Allah’ı tesbih eden yetmiş trilyon
hücrenin hakkıdır.
***
***
Hayır da Sen’den, şer de Sen’den.
Çaresiz kaldığım yerde, elbet açarsın bir perde. Çağlatırsan dert pınarını,
dermanın deryası Sen’de.
***
“Ala
Geyik” benim! Başka bir rüya görün...
***
Bazı duygularıma dünya bile yetmiyor,
bazılarına ise bir damla çok geliyor.
***
Yanıldım! Herkesi adam
yerine koymamalıydım. Adam alışkın değil, yerini yadırgıyor.
***
Namaz haricinde boynumuzu büktürme Allah’ım!
***
Toparlanın! Orta Asya’ya geri
dönüyoruz. Her şeye yeniden başlayacağız. Bu nesil olmamış!
***
Ellerini
uzatsan olacakmış sandığın anda, hayatın her zaman
saçma bir planı vardır.
***
Fukaraya “Evine
hırsız girdi” demişler; “üzerine kitleyin kapıyı, açlıktan ölsün mendebur” demiş.
***
Aynaya bakınca
kendini bulamayanlar, ben kimim diye Facebook’a soruyorlar. Ne garip değil mi?
***
Karnı aç olan
doyana kadar yer, gözü aç olan ölene kadar. Gözünüzü toprak doyursun!
***
Mevlam senden gelene,
gelmeyene, ne şekilde belirlemişsen kaderime ve bu oyundaki biçtiğin rolüme; yürekten
kocaman bir eyvallah!
***
Of off! 1400 yıldır orucu
bozan şeyleri öğrenemeyen halka, ülkenin tehlikede olduğu nasıl anlatılır!
***
Maskeniz belli,
yüzünüz belli. Maskeli balonun yüzsüzleri.
***
Allah'ım!
Dönüşü olmayan yollarla, halden anlamayan kullarla ve içimize ağır gelecek
yorgunluklarla imtihan etme bizi.
***
Ölmeden önce okunması
gereken 100 kitap arasında Kur’an-ı Kerim niye yok!
Ahirette
Victor Hügo’nun Sefiller”inden mi soracaklar!
***
Yüreği daralmış kullarına ferahlık ver ya Rabb’im!
***
Ceylan aşiretlerinin
temsilcileri, çitayı arslana şikayete gelmişler!
***
Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. Ya ateş?
***
Sağlığınız, neşeniz, ağzınızın tadı,
çayınız birde muhabbetiniz bol olsun ki; hayatın acılarını unutabilesiniz
***
Arkası kesilen su; canlı
akar, öyle canlanır ki coşar da coşar.
***
Ortadoğu'dan uçağa
biniyorsun. Dört saat sonra Hollanda'da inip, tam 400 yıl ileri gidiyorsun. Al
sana zamanda yolculuk!
***
Biz hep böyleydik. Hep böyle yaşadık hayatı. Hep
ölümün kıyısında, hep yer ile gök arasında.
Umuda bile umut olduk, en imkansız uçlarda.
Umuda bile umut olduk, en imkansız uçlarda.
***
Kanadı kırık bir
kırlangıçsan, yer çeker, gök iter seni. Nereye ait olduğunu bilemeden bekler
durursun berzahta.
***
Her derdi içinize atarsanız, ayağa kalkamazsınız. Derdiniz derya olur,
yerde bile yatamazsınız.
***
Ülke olarak başımıza gelenleri hak edecek ne yaptık? Ekmek kırıntısına
mı bastık? Gece tırnak mı kestik? Ateşe su mu döktük? Neyin bedeli bu
yaşananlar?
***
Biz
saf bir kömürdük. Şiddetli basınç ile elmasa dönüşecek; yani çok dayanıklı ve
çok sert olacaktık. Ölçüsüz basınç ile hiper elmasa dönüştük! İnanın, bu
kadarını biz de beklemiyorduk
***
Titanik buz dağına çarptığında, içeridekiler hala
zevk sefa içinde dans ediyorlardı.
***
Bir
insan, bir robot, bir cin, bir melek bir araya gelmişler. Cahil müslümana dini
öğretememişler.
***
Sonbaharda dökülen yapraklar gibi, bizim de içimizi kurutan
dertlerimizi, sıkıntılarımızı dök Allah'ım!
***
Doğuştan gelen bir zaafım var. Her gördüğümü insan sanıyorum. Çok
acımasızsın diyorlar sonraları. Ben vicdanımın sesini dinliyorum. Merhametsiz
olana merhamet etmiyorum.
***
Bayramda dedesini aramayanlar, internette dedesinin dedesini arıyorlar.
Çok garip!
***
Hayat sınavı işte!
Tarih soruları beklersin, nükleer fizik soruları çıkar. Kaderi suçlama, suçlu sensin. Ya çok acele
ettin, ya da çok geç kaldın. Hepsi bu.
***
At gözlüğünü moda
zanneden sabit fikirli insanlardan uzak durun ki, hem diliniz hem kafanız
rahatlasın.
***
Sanat seçkin bir dildir.
Onunla insan, kâinattaki tüm varlıklarla konuşur, derin manaları anlar,
hikmetleri kavrar. Bu dili herkes öğrense problem kalmaz.
***
Bülbül ile gülün arasındaki
duygu seli kadar canlıdır, şair ile gülün arasındaki hisler. Fakat şair anlar
ki; bir yüce Zat vardır gülü açtıran, bülbülü öttüren, şairi söyleten.
***
İnsanlar arasındaki uyuma en güzel örnek ebru sanatıdır.
***
Allah’ın kemal ve cemalinin,
yani güzelliklerinin ve güzel sıfatlarının izlenebilmesi amacıyla, numune ve
gölgelerin yansıdığı bir aynadır dünya.
***
Ressamın asıl gayesi, maddenin ardındaki mana sırrını keşfetmektir.
***
Edebiyat sözleri sevimli
hale getirir.
***
Hat sanatı harflere bir ruh verme gayretidir
***
Papatyaların
koparıldıktan sonra koptuklarını biliyor muydunuz? Garip şey! Bir ölüm bu kadar
güzel kokar mı?
***
Yolculuğun yönü memleket olunca, insanın ruhu
bedeninden önce uçuveriyor.
***
Bakış açısını düzelten
insan, şimdiye kadar görmediği güzellikleri görür.
***
Nefis isimli sinsi
düşman. Öfke ve şehvet gibi ağır silahlarla dolaşıyor içimizde. Seraplar
görerek kurtuluşu hayal etmek bile çok zor!
***
İnsan, biri sonsuz bir
düşüşten ibaret olan, diğeri sonsuz bir yükselişten ibaret iki yol içeren bir
imtihan dünyasına atılmıştır. En aşağıya da düşebilir, en yukarıya da
çıkabilir.
***
Ey insan! Aslın, ilk
yaratılışta Azrail’in dünyadan emanet aldığı bir toprak. Yani yürüyen ve
konuşan bir topraksın. Sen ölünce o emanet geri iade edilmiş olacak.
***
Kendi vücudundaki müthiş
mimarlığı ve eşsiz sanatı göremeyen insandan sanatçı olmaz.
Allah’ım! Ruhumuzu
cesedimize, kalbimizi nefsimize, aklımızı midemize hâkim eyle.
***
Hayat, ruh ve beden
arasındaki cekişmelere sahnedir. Ruhun ve bedenin aslına dönmek isteyerek
mücadele etmesi, sonuçları itibari ile insanı Esfel-i safilin ile Ahsen-i
takvim arasında bir noktaya yerleştirir.
***
İnsan bedeninin
yaşaması için koca bir kainatı var eden Allah; insan ruhunun tatmini içinse
iman, ilim, ibadet ve marifet gibi vazifeler vermiştir.
***
Mevla; hem kainatı, hem ruhumuzu,
hem de cesedimizi okumamız gereken bir kitap hükmünde yaratmış. Bunu ancak
düşünerek, tefekkür ederek yapabiliriz.
***
Her insan içinde bir
çekirdek taşır; taşıdığı çekirdek ne ise onu büyütüp yeşertme hayali kurar,
onun peşinden koşar durur.
***
Bilinçaltı toprak
gibidir. Düşünceler de tohum. Bu yüzden ne ekersek onu biçeriz. Nasıl yaşarsak
öyle ölür, nasıl ölürsek öyle diriliriz.
***
Eğer ruhun, aklın ve
kalbin hakikat bilgisi ve iman ilmi ile dolu ise; en zor ve tehlikeli
zamanlarda, en bunaltıcı ve sıkıcı anlarda bile iyimser olabilirsin.
***
Kalbimiz yalnız hazır
bulunduğu günden önce ve sonrasına bakar. Ruhumuz ise, bir sonsuzluk
yolcusudur.
***
Hayata iyimser bak! Ancak iyimser bakıştan gelen enerji ile
olaylara tekrar iyimser bir yön verebilirsin. Yeniden dirilir, yeniden
şahlanırsın!
***
Hucrede insanı, insanda alemi
bulursun. Alemin ya da kainatin sirlari tek noktada, birlik noktasinda
toplanmis.
***
Kâinatı anlamsız ve
tesadüften ibaret olarak görenler, her şeyden rahatsız olup azap ve sıkıntı
çekerler.
***
Allah’ın her işinde bir güzellik, estetik ve bir sanat vardır. Senin zihninde beliren çirkinlik görüntüsü, senin eksik ve yetersiz ilminden ve zayıf muhakemenden kaynaklanır.
***
Rüyanda tıka basa yeyip
içsen, yediklerinden ve içtiklerinden tatmin olup, lezzet alsan neye yarar.
Uyandığın an karnın zil çalmaya devam edecek.
***
Ne her insanın göz,
kulak, el, ayak gibi ana hatları ile birbirine benzemesi tesadüf; ne de ana
hatları benzediği halde detay hatlarının kesinlikle farklı olması bir tesadüf.
***
İnsanın ruhu güzeldir, o ruhun elbisesi olan
bedeni güzeldir, bir irfan meşalesi olan aklı güzeldir. Allah’ın varlığının
şahidi olan vicdanı güzeldir. Dimağı güzeldir. Konuşması ve ifadesi güzeldir,
düşünmesi ve hayali dahi güzeldir. Daha ne istersin!
***
Dünya ile hücre, kâinat
ile insan aynı özellikleri taşıyor.
***
Arefe günleri bol bol
ihlas okuyalım ki; kibir, kin, nefret, haset, gıybet, riya, iki yüzlülük ve
yüzsüzlükten çlmesin insanlık.
***
Hücrede insanı, insanda
âlemi bulursun. Alemin sırları tek noktada, birlik noktasında toplanmış.
Kalbinde saklanmış. Bul onu!
***
Bebekken dar anne karnında bırakmayan Allah, bu
dar gelen fani dünyada da bırakmayacak. Daha güzel bir aleme gideceğiz.
***
Dünya anne karnından ne kadar büyükse öldükten
sonraki dünyamız da o kadar büyük ve güzel olacak.
***
Yediğin her bir yemek,
doğada dağınık bir unsur iken, senin vücudundaki en küçük zerrelere varıncaya
kadar şaşmadan varıyor, ama sen varman gereken menzile varamıyorsun Ne acı!
***
Her insan; siması, beden
ve ruh yapısı, vücudunun işleyişi, duruşu ile Allah’ın isimlerini yansıtmakla
vazifeli, bin bir boyutlu ayna gibidir. Aynaya iyi bak göreceksin!
***
Ey her gün aynalara bakıp duran insan! Aynaya
manasız bakarsan, görürsün ancak fani bedeni. İyi bakarsan bulursun bütün
âlemleri halk edeni. O halde, al bir ayna ol bir ayna!
***
Kalp, vicdan, akıl, rüya, hayal, zihin ve nefis;
senin içine yerleşmiş, kabloda dolaşan fakat görünmeyen elektrik misali enerji
kaynaklarıdır. Doğru kullanmazsan çarpılırsın.
***
Mazluman bedduası Arz’ı, duası kainatı titretir.
***
Zaman, varlıkların yazıldığı bir sayfadır.
***
Yeterki dua et. Ayla yüzünü, Güneş’le gönlünü,
yıldızlarla dünyanı aydınlatır Allah. Bir de bakmışsın; koca bir kutup yıldızı,
Hilal-i Ahmer olmuş koşuyor yardımına…
***
Kibiri tavan yapan insanın, egosunun
sponsoru şeytan olur. Ne kadar aciz olduğuna bak, kibir de ego da
yok olur.
***
ÖZ
Aklım firarda, kalbim buruk, ruhum azapta,
gönlüm dertli, bedenim yorgun. Yardım et Rabbim! Hayaller durgun, hatta umutlar
bile solgun.
***
Ne geçen zaman önemli, ne de dünyanın bin bir
hȃli. Kul olması
gereken benim, hȃl olması gereken
ben. Gerisi yalan…
***
İçimde saklı olsa da karanlığın tohumu,
içimden doğuyor aydınlık.
***
Ne geçmişimde
sorun var, ne de gelecek zamanda. Kurtulmalıyım geçmişin hamallığından,
geleceğin ağırlığından. Benim derdim yaşadığım anda.
***
Öyle garibim
ki; şefkat duygumu yetim
bırakmışım, merhamet duygumu öksüz. Sakız gibi çiğnemişim, insafsızca dişlemişim,
ezip geçmişim içimdeki mazlumu. Vicdan terazim mi kırıldı, fıtratım mı bozuldu,
ne oldu bana?
***
Gurur seline
kapılıp kibir uçurumundan düştüm. Vicdanım önünde eğemedim boynumu, nefsimin
önünde yerleri öptüm.
***
Çile
kokluyorum gül niyetine, sabrı tadıyorum bal yerine.
***
Lafa gelince
Hz. Ömer gibi, icraate gelince turist Ömer gibi olmayın!
***
Kalk gidelim yiğidim!
Her yeni yıl, yeni bir umudun olsun!
***
Boşuna saate bakıp
durma! Geçip giden zaman değil, ömürdür!
***
Denizi geçmek için, dalgaları ilk önce karşına, sonra da arkana
alacaksın.
Dalgaların altındayken nefes tutmasını, üstündeyken nefes kesmesini
bileceksin
***
Keşke bazı insanlar suya düşse, o suyu inek içse, o
inek dağa kaçsa, o dağ da yansa bitse kül olsa!
***
***
Hedefini öyle bir
yarıp geç ki, engeller sana zırh olsun!
***
Allah
senin bazı planlarını yıkar, planların seni yıkmasın diye.
***
İman yoksa kalbinde;
dünyaları kazansan, bulur seni bela, dünyaları kaybetsen olur sana bela.
Dünyayı terk etsen yine bela!
***
Senin sesin güzeldir.
İki çay söylesene!
***
Ellerini uzatsan hemen olacakmış sandığın anda,
hayatın her zaman saçma bir planı vardır.
***
***
***
***
***
İçime sığmayan, dilime gelmeyen dualarım var. Kabul et Allah’ım!
***
Hınzırın
en azılısı, hızını alamayıp uçurumdan yuvarlanır. Kaçtı diye üzülür avcı. Ama
dom dom kurşunu kar kalır. Leşini akbabalar yesin, adam olana haramdır.
***
Ülkede keriz bitmeyince kriz bitmiyor gardaş!
***
İnsan vardır; senin suyunla temizlendiği halde
kendini çeşme sanır.
***
Kendinizi küçük
görmeyin! İnsan küçük bir cisim olsa da, büyük âlemleri içine alacak kadar
büyüktür.
***
Yine aynı şey oldu! Adam
yerine koyduklarımı koyduğum yerde bulamıyorum.
***
Bencil olmayacaksın! Bakınca,
aynı anda göreceksin, dünyanın bin bir rengini.
***
Herkes koyun olunca, üç beş uyanık çıkıp bir
çiftliğe sığır olmuşlar. Çok mu?
***
Biz ormanlar kralıyız
aslanım! İte,
çakala verecek canımız yok! Aslan ısırıp bırakmaz, parçalar unutma!
***
Siyasilerin düğünü
seçimdir. Düğün
aceleye gelmişse gelin hamiledir.
***
Siz, diz çökmüşsünüz.
Gözünüze, o yüzden büyük görünüyorlar. Artık ayağa kalkın!
***
Dünü
gömün toprağa ki, yarınlarınız çiçek açsın
***
Zamanında bana karşı duranlar, namus
kasanlar, içini kusanlar, sonra yutanlar, bulandırıp, sonra kaçanlar; sıradaki
şarkı size gelsin!
***
Dünyaya tersten bakma!
Bakış açısı çok önemli. Yoksa yerde sürünürken bile düşmekten korkarsın.
***
Dürüst insan incindiği
zaman bir daha hiç konuşmaz. Yalancı insan haksız da olsa hiç susmaz.
***
Dünyadaki kaosun nedeni; sevilmek için yaratılan insanın kullanılması,
kullanılmak için yaratılan eşyanın ise sevilmesidir.
***
Birgün herkes çevrim dışı olacak! Ve mezar taşından bir ses yankılanacak.
Biz de gezerdik siz gibi siz de geleceksiniz biz gibi.
***
Menfeaatçiler huysuz kuşlara benzerler. Aşağıda elinizden beslenir,
uçarken üstünüze pislerler.
***
Arı gibi olacaksın. Anın içinde ölmeyen çiçekleri bulacaksın. Onların
özünü alacak, balını ondan yapacaksın.
***
Kuşlar gibi uçmayı,
balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Ancak kardeşçe yaşamayı bir türlü öğrenemedik!
***
Gez
ve kimseye söyleme! Mutlu ol kimseye söyleme! İnsanlar güzel şeyleri
mahvederler
***
Üç yüz bin atlı, kılıç koymamak azmiyle kına; doludizgin
koşuyoruz, akından akına!
***
Bana yeni
düşman lazım, eskiler hayranım oldu da
***
Farklılıkların denge
noktasını bilirsen, farklılıklar sanata dönüşür.
***
Kainatın ve insanın mayası sevgidir. Hayatının sırrı; içindeki sevgiyi
neye, kime ve nereye kullanacağında saklıdır. O sevgidir insana emanet olan!
***
Bir gün, bir kapı
açılır. Ve sen tüm kapananlar için
şükredersin!
***
Bitti dediğin anda ömrünün
geri kalan kısmı başlar. Sen yeterki bitenlerin değil başlayanların kıymetini
bil.
***
Ey insan! Her istediğin olsaydı, buranın adı
Dünya değil, Cennet olurdu.
***
Nefisler alim olmuş, ruhlar kalmış cahil..
***
Televizyonlarda cahiller öterse, millet fara
tutulmuş tavşana döner.
***
Tefekkür edin! Çnkü
tefekkürle hakikate ulaştıran bir yol bulacaksınız
içinizde. Kuralları Kur’an, kaynağı vicdan olan. O yol ki; İnsandaki sanatın
yorumu. O yol ki; Acz, fakr, şevkat, şükür ve tefekkür yolu.
***
Siyah gözlüklerle
karanlık bir dünya görmektense, gözlerimle renkli bir alem görmeyi tercih
ederim.
***
Sürekli nöbet tutun! Kalbinizde, tam da temiz
kanla pis kanın ayrıştığı yerde. Hayatınızdaki herşeyi oradan yönlendirin.
Dünya Cennete dönsün.
***
Günümüz insanının
bilgiye ihtiyacı kalmamıştır. İnsanların uygulama sorunu vardır. Bilgi yönetimi
yanında "uygulama yönetimi" ele alınmalıdır.
***
Neyi düşünür, nasıl yaşarsanız onu çoğaltarak kendinize
çekersiniz. Neye inanırsanız onu yaşarsnız. Şiddete karşı olan şevkat için
çalışmadıkça şiddet hız kesmez.
***
Hayat, insanın bir yükseliş hikayesidir. Cennete
ulaşabilmek için, dünyayı cennete çevirme gayretidir.
***
Ya Rab! Hâlimiz Sana
ayan; dün ayrı bir isyan, bugün ayrı bir isyan, ne iradelerimizde fer kaldı ne
de dizlerimizde derman. Her şeye rağmen kararttığımız kaderimiz Sen’in elinde,
Liyakatimize göre değil, istihkakımıza bakarak ne olur, sun ihsan üstüne ihsan,
ey dertlerimize derman!
***
Çok fazla düşünmeyin,
cevaplar hiç beklemediğiniz bir anda gelecektir.
***
Dünyayı şehvet ve
heveslerin için bir oyun alanı olarak görürsen, Cennet’te saklambaç oynamak
dururken, Cehennem’de ateşle yakar top oynarsın.
***
Sen; hem “insan” ismiyle
inşa edilmiş bir “sanat eseri”, hem Ahsen-i takvim sırrı ile manalandırılmış
“insan” isimli bir sanat hem de “insan” sanatını icra eden bir sanatçı
hükmündesin.
***
Sana huzur veren,
moralini ve ümidini arttıran güzel şeylere bak, güzel şeyleri düşün, güzel
şeyleri hayal et. Keder ve üzüntü veren, moralini bozan, acı çektiren kötü
şeylerle aklını, fikrini ve hayalini meşgul etme.
***
Bak dostum! Sanat insanın
yüzünde. Sanat insanın gözünde. Sanat insanın sözünde.
***
Hayırdır kardeşim!
Allah; her insanı en güzel surette, değerli bir eser ve ayrı bir alem olarak
yaratmış. Haşa yaratan Allah’ı mı, yoksa eserlerini mi beğenemedin!
***
İnsanların birbirini
sağcı, solcu, dindar, dinsiz gibi etiketlerle yaftalayarak farklı kutuplara
gitmesinin temel nedeni; güzel görmemesi, güzel düşünmemesidir.
***
Bir irade, bir kanun ve
kader isimli ilahi bir programla kurulmuş ateri oyunundaki karakterler gibiyiz.
***
Tırnağı, kılı, kanı, teni, GEN’i, DNA’sı ve parmak izi
bile farklı milyarlarca insan var; yine de sen kendini bir halt sanırsın.
***
Her bir
birey kendisini “Hakiki İnsan” yapabilmek için uğraşmaktadır. İşte “hakiki
insan” olabilme, Allah’ın istediği gibi
bir kul olabilme adına icra edilen şey “insan” denilen sanattır. Kul, insan
demektir. O halde, kul olma sanatının adıdır insan.
***
Görme, işitme, koku
alma, tat alma ve dokunma duyuları ile insanın dışını beş duyu ile donatan
Allah; akıl, kalp, ruh, vicdan ve manevi
latifeler olmak üzere içini dahi beş duyu ile donatmıştır.
***
İnsan, maddi ve manevi
mahiyeti ile “çocuk” isimli öyle bir sanat harikası ortaya koyar ki, hiçbir
fabrika insan gibi dönüp kendisini üretemez.
***
İnsanı kendi kıymetini
kendisi belirler. Kendi gayret ve çabaları ile kendi değerini ya yükseltir
cennetlere layık bir hale getirir, ya da düşürür cehennemlere layık değersiz
bir madde haline getirir.
***
Asrımızda en çok ihtiyaç
duyulan "nasıl güzel düşünürüm" temalı projeler üretmektir.
***
İnsan bedeni itibariyle
madde âleminde; ruhu itibariyle melekler âleminde; zatı ve vasıfları itibari
ile esma ve sıfat âleminde yaşar.
***
Hayatınızın bir anlamı
ve amacı olmalı. Hayatı beslenme, barınma ve üreme çerçevesine sıkıştırmayın.
***
İnsan, evrenin küçük bir modeli, yani küçültülmüş
bir halidir. Evren insan sevgisi için, buna karşılık insan da Allah sevgisi
için yaratılmıştır.
***
İç içe kenetlenmiş
kainat sistematiğin kalbinde yer alan insan, kâinatın “ego” isimli anahtarını
da elinde tutan bir varlıktır.
***
Evrenin haritası insana
takılmış, hatta anahtarı da insana verilmiş.
Ama hala nereye gideceğini bile bilmiyor zavallı.
***
Bir odun yanınca yok
olmaz; odun yanar kül olur, ışık olur, ısı olur, duman olur ama yok olmaz. Bir
çeşit enerji olur. İnsan da öyledir. Ölüm yok oluş değil ki!
***
Trilyonlarca hücrenin
oluşturduğu insan, bir yönüyle trilyonlarca insan gibi; milyarlarca insanın
oluşturduğu âlem, bir yönüyle milyarlarca âlem gibi.
***
Binlerce his ve duygu
penceresi bulunan insan, bu pencerenin her birisi ile farklı âlemlere yelken
açar. Bedeni zindanda iken, hayalen bütün dünyayı gezer.
***
İnsandaki yetenekler ve
duyguların her birisi, farklı bir âleme açılan birer penceredir. İnsan bu duygu
pencereleri ile o âlemleri seyreder, iletişim kurar.
***
İnsanda fıtratına
koyulmuş öyle yetenekler ve duygular var ki, insanı kâinat kadar geniş yapan
işte bu değerlerdir.
***
Kâinat ve insan; boyut
ve hacimleri farklı, içeriği aynı olan iki eşit kitap gibidir. Kainatın
yazıları büyük olduğu için ebadı da büyük, insanın yazıları küçük oluğu için
ebadı da küçük.
***
Ah şu kalbim! Öyle
kuvvetli duygularla donatılmış ki; el attığı herşeyi bir karadelik gibi bütün
kuvveti ile yutmak istiyor.
***
İnsanı kâinatın küçük
bir modeli olarak yaratan Allah, insandaki kalbi de insanın küçültülmüş bir
modeli gibi yaratmış.
***
İnsanı kâinatın küçük
bir modeli olarak yaratan Allah, dünyayı da ahiret hayatının küçük bir modeli
gibi yaratmış.
***
İnsanın ruhu elinden
alınınca, kimyasal atıkları yani kemikleri ve etleri tekrar toprağa dönüşür.
İnsanı canlı kılan ruhdur. Çünkü ruh, bir sonsuzluk yolcusudur.
***
Ey insan! Sinek kadar
küçük, ya da dünya kadar büyük uçak yapamayacağını anladığın halde, Allah’ın
sanatını görüp acizliğini niye anlamazsın!
***
Kurt sessiz, kuzu
sessiz. Canavardan hiç ses yok. Cır cır böcekleri de sustu. Tilkinin yuerinde
yeller esiyor. Yani ormanda büyük bir sessizlik… Kimseden çıt çıkmıyor.
Farkındalar anlaşılan. Aslan geri geliyor…
***
İniş de kalkış da her
zaman zordur. Hayatın cilvesi bu.
***
İncil’in ilk emri “Sev”,
Tevratın ilk emri “Yaşat”, Kur’an’ın ilk emri “Oku”. Hristiyan sevmedi, Yahudi
yaşatmadı, Müslüman okumuyor. Sonuç; din(i)dar insan terörü.
***
Ne ezanlar okunuyor,
camiler bomboş. Müslümanlar hala ıslık derdinde.
***
Eskiden baş örtüsünden
dolayı mağdur olan kızlarımız vardı. Şimdi ise kızlarımızdan dolayı mağdur olan
baş örtüsü var.
***
Birgün; Güneş’i doğduğu
yerde karşılayacak, Güneş ile birlikte doğacağız.
O gün; bozguncuarın,
fitnecilerin, zalimlerim ve şeytanlaşmış insanların gördüğü son gün olacak.
Güneşin doğup battığı
her yerde olacak, ay olup yıldız olup Güneş’in battığı yerden Güneş gibi
doğacağız.
***
Allah’ım! Çiçekli
yollardan gelmek isterdim sana. Ama hep dikenli yollar düştü bahtıma.
***
Kimi kılı kırk yarıp kul
hakkından yırtıyor, kimi ise kul hakkı yemek için kendini.
***
Bir hüzün gurbetidir dünya. Bir uçurtma gibi, nefsin isteklerine
karşı koya koya yükseliyorum ufuklara. Yorsa da kaderin senaryoları, çarpsa da
hüzün dalgaları; bekleyeceğim vuslatı. Şeytana inat, geçeceğim sabır denen
sıratı.
***
Bazen bir hüzün takılıyor ayaklarıma, sevgim bile dert
oluyor, bir özlem yakıyor yüreğimi. Bazen de yalvarıyorum dua dua, ama
dileklerim gelmiyor bana. Dahası sığamıyorum içine, yoruyorum bedenimi.
Duygularım, birkaç beden büyük geliyor bana.
***
Sabrın zehrini içeceksin damla damla. Gözyaşların özgür bırakıp,
duayla sileceksin gözünü. Kaygılarını şükür ile dağıtıp, korkularını sabır ile
korkutacaksın.
***
Sevgin düşerse şehvet ateşine, cismaniyette kaybedersin aşkı.
Kalbine kezzab içirip, ruhunun kolunu kanadını kırarsın. Sonra olur dil isyankȃr, hatta olur hȃl isyankȃr.
Yorumlar
Yorum Gönder